Porsche 911 RSR

Yarış pistindeki 70 yıllık amansız bağlılık bizi bugün bulunduğumuz yere getirdi: En uç seviyede ilerleme.

2017’de, Porsche 911 RSR, Kuzey Amerika Dayanıklılık Kupasını kazanmayı başardı. Bu, yeni geliştirilen model için büyük bir başarıydı. Tutkunun, mühendislik ruhunun, sağlam temele sahip karakterin ve özenli işçiliğin somut sonucu. Peki 911 rakamlarını taşımaya değer bir GT yarış arabasının geliştirilmesinin ardındaki eşsiz süreç nasıl?

Her şeyden önce, fabrika sürücülerinin geliştirme sürecine katılımı... Seri üretim araçlarımızda olduğu gibi, sürücünün konforu tüm Porsche’lerin en önemli özelliğidir. Fabrika sürücülerinin 911 RSR geliştirme sürecinde mühendislerimizle birlikte çalışmasının nedeni budur.
Elbette, Porsche yalnızca teorik bilgiye dayanmaz. Kapsamlı testler geliştirme sürecinin bir parçasıdır ve en küçük kusurlar bile hemen ele alınmakta ve düzeltilmektedir. Dayanıklılık testleri sayesinde 911 RSR, kısa ve uzun vadede sonuç ve beklentileri karşılar ve de aşar. En zorlu testlerden biri, Florida Sebring’deki son derece engebeli yarış pistinde 50 saatlik dayanıklılık test sürüşüdür. 300 saatlik dayanıklılık testlerinin tamamı, araç sistem ve bileşenlerinin tamamının sorunsuz çalışmasını sağlar.

Tüm bunlar, imkansız gibi görünmesine rağmen, Porsche’nin devamlı olarak daha da iyi spor arabaları yaratabilmesine olanak veriyor.